Tarih, Mardin'e cömert davranmış. M.Ö 3000'lerde insan yerleşimi ile tanışan kentten bugüne kadar 25 kültür geçmiş. Bu 25 kültürün sahibi uygarlıklar Akadlar, Asurlar, Persler, Romalılar, Emeviler, Osmanlılar gibi dev imparatorluklar olmuş hep. Bu yüzdendir ki Mardin, sokakları, sofrası, taş evleri ve halkıyla yeryüzünün özel coğrafyalarından. Kent, Unesco'nun Dünya
Mirası Listesi'ne aday kabul edilirken daha çok tanınmayı ve hak ettiği değere kavuşmayı bekliyor. Mardin'i keşif, Mezopatamya kültürüyle de tanışmak için vesile...
TAŞLARLA ÖRÜLÜ MARDİN
Mardin'e adeta şekil veren kalker taşı, buraya çok farklı bir hava veriyor ve kendinizi tarihi bir filmin platosunda hissedebiliyorsunuz.
Mezopotamya Ovası'na tepeden bakan Mardin, güneye bakan bir kent. Gün boyu güneşe teslim olsa da şehrin dar sokakları gölgeli, bu sokakları birbirine bağlayan ve abbara adı verilen geçitleri esintili, taş evleri serin. Sokaklarda gezinirken çok güzel kareler yakalayabilirsiniz...
ARTUKLULAR'DAN KALANLAR
Mardin'in merkezindeki tarihi yapılar birbirine yakın. Bu nedenle yürüyerek
buralara ulaşmanız mümkün. Şehir merkezindekilerin en önemlilerini ise Artuklular bırakmış.
1176 yılında kalker taşından yapılmış olan Ulu Cami Mardin'in simgesi olmuş. Bir diğer Artuklu mirası Bab Es Sur ve Latifiye Camileri. Bunlar da yine
Artuklu ustaların elinde şekillenmiş taşlardan yapılmış muhteşem eserler. Son yıllarda restorasyonu biten Zinciriye Medresesi de görülmeli.
LABİRENT ÇARŞILAR
Mardin'in çarşıları, birbirine geçmiş gibi. Geniş bir alana yayılmış olan çarşılarda, özellikle Süryani kuyum ustalarının kendi geleneklerinden de beslenerek ortaya çıkardıkları altın ve gümüş telkariler göze çarpıyor. Ayrıca camaltı tekniğiyle yapılan şahmaran resimlerini, ceviz ahşap oymalarını, bakırdan yapılan sayısız ürünü bu labirent çarşılarda bulabilirsiniz.
MARDİN'DEN MİDYAT'A
Mardin'in etrafı, merkezi kadar etkileyici. Kentten çıkıp Midyat'a Savur
üzerinden yapacağınız yolculuk çok farklı bir deneyim sunuyor. Karşılıklı iki tepeciğin yamaçlarına kurulu olan Savur'da Eski Cami ve Romaniye Kilisesi öne çıkıyor.
Asur yazıtlarında 'Matiate' olarak geçen Midyat ise taşa hükmedişin son noktası gibi duruyor. Restore edilmiş 450 yıllık İsa Bey Konağı hemen göze çarpıyor.
Binlerce yıllık insan emeği ile ortaya çıkan ve yeryüzünün en özel coğrafyalarından biri olan Mardin, gezerken sizi bir duygudan diğerine
taşıyacak. Terkedilmiş bazı köyleri gördükçe zaman zaman hüzün, çoğunlukla hayranlık hissedeceksiniz. Kiliseler, camiler, manastırlar... Dinlerin
buluştuğu Mardin, sıcakkanlı insanıyla zengin sofrasına davet ediyor.
BİR SOLUKTA MARDİN
ULAŞIM
İstanbul, Ankara ve İzmir'den Mardin'e düzenli uçuşlar bulunuyor. Havaalanı kente oldukça yakın. Kızıltepe'den gelen minibüslerle ya da taksi ile Mardin merkezine gidilebilir. Midyat'a Mardin'den
sık otobüs seferleri bulunuyor.
Bölgede gezmenin en iyi yolu araç ya da ticari taksi kiralamak.
Yine büyük kentlerden Mardin'e otobüs seferleri bulunuyor ancak yol çok
uzun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder